8 Kasım 2012 Perşembe

Kıskançlık

…Evin arkasında üç dönümlük bir bahçemiz vardır. Çitten, her akşam yaptığım gibi, mektepten kalmış bir spor aşkıyla atladım. Çimlerin üstüne akşam gölgeleri dolmuştu. Otlar kopkoyu, İstanbul kızlarının yeşil gözleri gibi derin bir renk almışlardı. Gölgelere çarpmamak için mi ihtiyatla yürüyordum nedir, birden durakladım… 
…Fındıkların dibindeydiler. Yapraklar, kafalarını örtüyordu… 
…Yaprakları ayırarak yaklaştım. Hüsrev, Fadime’nin elini tutmuştu. Beni görünce çekmedi. Filozoflaşarak içimden:
“17 yaşında bir erkek çocuk 17 yaşında bir kız çocuğunun elini tutarsa, 35 yaşındaki erkek 17 yaşındaki kızın kocası da olsa şaşmamalıdır.” dedim.
… İçim ezikti, yüreğimde bir bulantı vardı. Buna rağmen yaprakların arasında konuşmalarına devam eden iki mahlukun cümbüşünden aldığım buruk lezzetle, ıslık çalarak kitaplarımın arasına atıldım…

Sait Faik Abasıyanık, Kıskançlık, Varlık Dergisi, 1 Haziran 1934

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder